80 Yaşında Uzaya Giden Dede: Arvi Bahal, Kármán Hattı ve Torunlarına Mesajı

80 Yaşında Uzaya Giden Dede: Arvi Bahal, Kármán Hattı ve Torunlarına Mesajı
Photo by Cody Board on Unsplash

“Ben dünyayı gezdim, şimdi uzaya çıkıyorum. Siz hâlâ pasaport sırasındasınız.”

Bu sözleri söyleyen kişi bir influencer değil; 80 yaşında bir gezgin, yatırımcı ve uzay yolcusu: Arvinder Singh Bahal. Namıdiğer Arvi.
Bugün, Jeff Bezos’un uzay şirketi Blue Origin ile birlikte New Shepard roketine binerek Kármán hattını aşacak — yani teknik olarak uzaya çıkacak. Ve hayır, bu bir CGI değil, bir dizi sahnesi değil. Bu, gerçekten yaşanıyor.

Arvi Bahal Kimdir?

  • 1944’te Hindistan’da doğdu.
  • Genç yaşta Kanada’ya göç etti, yatırım danışmanlığı yaptı.
  • Emekli olunca “torun bakmak” yerine, 196 ülkeyi tek tek gezdi.
  • Buzulda kaydı, çölde yürüdü, Amazon’da ıslandı, Tibet’te dua etti.
  • Derken “Dünya tamam, biraz da uzayı gezeyim” diyerek kendini Blue Origin listesine yazdırdı.
  • Şu anda, uzaya çıkan en yaşlı Hint asıllı kişi olmaya hazırlanıyor.
  • Ve biz hâlâ “Bayramda nereye kaçsak?” diye plan yapıyoruz.

Kármán Hattı Nedir? (Arvi’nin torunlarına hava atacağı çizgi)

Kármán Hattı, deniz seviyesinden 100 kilometre yukarıda yer alan, Dünya ile uzay arasındaki hayali ama fiyakalı sınır çizgisi.
Bu hattın altında kalanlar “pilot”, üstüne çıkanlar “astronot” olarak kabul edilir (en azından Avrupa’ya göre; Amerikalılar 80 km diyor çünkü ego).

Adını Macar bilim insanı Theodore von Kármán’dan alır. Kendisi bir gün şöyle dedi:

“Bu yüksekliğin üstünde uçmak istiyorsan, kanat değil motor basar!”

Yani: Bu noktadan sonra yerçekimi kazanmaya başlar, seninle fizik arasında ‘artık seni taşımam’ konuşması olur.

Çünkü:

  • NASA ve ABD Hava Kuvvetleri gibi bazı kurumlar uzayı 80 kilometre yükseklikte başlatıyor (çünkü kendi pilotlarına “astronot madalyası” verebilmek istiyorlar).
  • Avrupa ve Uluslararası Havacılık Federasyonu ise 100 km diyor (çünkü “kurallı çocuklar” onlar).

Bu yüzden Jeff Bezos’un Blue Origin uçuşları “uzaya çıktı mı çıkmadı mı?” tartışmasına sık sık düşer. Ama Kármán hattı sınır kabul edildiğinden, Arvi Bahal bu hattı geçerse “uzay gezgini” olarak kayda geçecek.

  • Uçağın kanadı 12 km'de titreşiyorsa = hâlâ dünyadasın.
  • Bagaj hakkı bitti, ama oksijen hakkı da bitiyorsa = Kármán'a yaklaşıyorsun.
  • Nefes almak mümkün değilse ama selfie çekiyorsan = Kármán’ın üstündesin.
  • Dünya aşağıda küçülüyorsa = Artık “uzaylı” sayılırsın.
  • Hâlâ Wi-Fi çekiyorsa = Muhtemelen uzay değilsin, İstanbul Havalimanı’dasın.

Arvi Bahal Ne Yapacak?

  • Blue Origin roketiyle yaklaşık 105 kilometre yüksekliğe çıkacak.
  • Kapsül, Kármán Hattı’nın 5 km üstüne geçecek.
  • Yaklaşık 3–4 dakika ağırlıksız ortam deneyimleyecek.
  • Sonra kapsül paraşütle dönüp yine Teksas çölüne inecek.

Yani “tam uzay sayılır mı?” tartışmasına girmeyelim; çünkü adam 80 yaşında, her türlü sayılır.

Görev Bilgisi: NS-34 – Blue Origin

  • Görev adı: NS‑34
  • Roket: New Shepard
  • Şirket: Blue Origin (Jeff Bezos’un “hobi” alanı)
  • Fırlatma saati: 15:30 Türkiye saatiyle
  • Fırlatma yeri: Teksas, Launch Site One
  • Yörünge tipi: Suborbital (yani “azıcık yukarı çıkıp dönme”)
  • Toplam süre: Yaklaşık 10–11 dakika
  • Ağırlıksız ortam süresi: 3–4 dakika
  • Ulaşılacak yükseklik: ~105 km (Kármán’ın 5 km üstü)

Yani Arvi amca şu anda astronot tulumuyla hazır, yer ekibi tarafından “kemerini sık” uyarısı alıyor. Biz ise hâlâ “kahveyi French press mi yapalım?” evresindeyiz.


Arvi Ne Diyor?

“Torunlarıma miras bırakamam ama atmosferin dışından hava getirdim.”
“Gezmek için yaş gerekmez, cesaret gerekir. Eh biraz da Blue Origin kontenjanı.”

Ve bu cümleyle hepimize yaşam motivasyonu aşılıyor. Ya da vicdan azabı.
Çünkü adam 80 yaşında uzaya çıkıyor, biz hâlâ Google’a “e-nabız şifresi nasıl sıfırlanır” yazıyoruz.

İlham mı, Travma mı?

  • 80 yaşında uzaya çıkıyor = Biz daha ruh eşimizle çıkamadık.
  • O “Kármán hattı” geçiyor = Biz daha mülakatı geçemedik.
  • Arvi boşlukta süzülüyor = Biz de yolsuzluk haberi senin bu çete haberi benim süzülüyoruz.

Yani evet, bir yandan çok ilham verici, diğer yandan tam bir “hayatımı gözden geçirdim” travması.
Ama sonuçta bize şunu hatırlatıyor:

Yaşlılık, bitiş değilse; başlangıç olabilir. Eğer zıplarsan. Roketle.

Kaynakça (Bu adam gerçekten uzaya gidiyor)


Son olarak demem o ki;

Arvi Bahal, bu gezegende yapılabilecekleri tüketti; şimdi göğe yükseliyor.
Sen hâlâ “CV’me ne yazsam?” diye düşünüyorsan… belki de uzaya değil ama dışarı çıkmakla başla.
Çünkü bazen en büyük yolculuk adım atmaya karar vermektir. Ya da… bir bilet almaktır. Blue Origin’e... Rüyalarda. (Türkiye Saati ile 15:30'da fırlatma bekleniyor. Arvi şu anda son hazırlıkları bekliyordur. Yazıyı bitirdiğim anda Türkiye'de saat 14:29, ayağım yere basıyor, oksijen normal, enflasyon yüksek)

Read more

Suçun Zinciri: Stalin ve İktidarın Suça Bulaştırma Mekanizması

Suçun Zinciri: Stalin ve İktidarın Suça Bulaştırma Mekanizması

Suça bulaştırma, iktidar sahiplerinin çevrelerini kendilerine bağımlı kılmak için kullandıkları en etkili stratejilerden biridir. Bu mekanizma yalnızca bireyleri değil, bütün bir toplumsal yapıyı iktidara bağlayan gizli bir sözleşme işlevi görür. İktidar, çevresine sunduğu haksız ayrıcalıklarla, küçük çıkarlarla ve zorunlu imzalarla insanları suça ortak eder, ardından bu ortaklığı bir koz olarak

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #30 - Quakerların Doğuşu ve Mirası

Tanrı Tarihi #30 - Quakerların Doğuşu ve Mirası

Onyedinci yüzyıl İngiltere’sinin siyasal, dini ve toplumsal çalkantıları arasında ortaya çıkan Quaker hareketi ya da kendi tercih ettikleri isimle “Dostlar Cemaati”, Avrupa’nın din tarihinde alışılmadık bir sayfa açtı. George Fox’un genç yaşta yaşadığı dinsel arayışlardan doğan bu hareket, Hıristiyanlığın kurumsallaşmış yapılarına, unvanlara, merasimlere, hiyerarşik otoriteye ve kilise

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #29 - Canavarın Kellesi: Din, Entrika ve Ortaçağ Mizahı

Tanrı Tarihi #29 - Canavarın Kellesi: Din, Entrika ve Ortaçağ Mizahı

Ortaçağ Avrupa’sında kraliçe olmanın bedeli, bugünün magazin dünyasında Instagram fenomeni olmanın bin kat üstüydü; çünkü “unfollow” yoktu, doğrudan kafanı gövdenden ayırıyorlardı. İskoçya Kraliçesi Mary Stuart’ın hikâyesi de bunun en kanlı, en absürt ve en kara mizah malzemesi bol örneklerinden biri. Mary, 1542’de doğar doğmaz babasını kaybetti, yani

By Daphne Emiroğlu