Hayat

Hayat

Hayat aslında çok güzel bir şeydi. Hâlâ da güzel!

Gökyüzü, kahve dumanı, yeni alınmış nevresim takımı, sabun kokusu, uyanınca biriyle göz göze gelmek, şarkı söylerken detone olmak, sözleri unutunca kahkaha atmak…

Sonra her güzel şeyin vergisi geldi. Ve sonra onun da vergisi… Kahvenin dumanını saklamak istedi insan, belki bir daha göremez diye.

Sen pencereden bakıp gün batımını izlerken en güzel şeylerin çalındı. Neyse ki güneşe dokunamıyorlar. Müziği açıp dans ederken sözlerini silmeye çalışıyorlar.

Umutla işe gidiyorsun, eve döndüğünde paran azalmış.

Düşünsen kabahat, konuşsan kabahat, eğlensen kabahat, üzülmek kabahat!

Kabahatler diyarı burası.

Düşünmemek ve susmak bedava ama. Vergiden muaf!

Kendini içine gömmek teşvikli.

Ağzını açsan: “Sen kimsin lan?”

Ben benim. Asıl sen nesin?

Ve böylece hayat, başkalarının berbat fantezileriyle yazılmış ucuz bir senaryoya döndü.Kara sineklerin üşüştüğü pastanı korumaya çalışıyorsun. Ama bozuluyor vakit geçtikçe! Hayat bozar da bir yandan!

Ama sen varsın ya…

Güldüğün kadar tehlikelisin.

İnananların, inandırılmışları yeneceği o ihtimal sensin.

Her şeye rağmen “Bu doğru değil!” diyebilen bir ağız… Tamam, belki bazen içinden söylüyorsun. Ama o da yetiyor. Küçük diller bile dile geldi.  Çünkü sen, bir sabah kalkıp her şeyi değiştirebilecek ihtimalsin. En çok korktukları şey! Sabırla bekleyen, ama sabrı taşınca dünyayı yerinden oynatacak olan… Yazın yenilen hurmaların kışın tırmalaması gibi. Günü gelecek. Hayatı geri alalım.Hayat çürümüş bir şey değil ki. Hayat bir kahkaha için katlandığın saçmalık, bir gülüşün içinde unuttuğun acı! Hayat, doğumhanede saatlerce süren sancı gibi: Bitmeyecek sanırsın.Ama o acının ardından gelen bir çığlık var: Yeni bir başlangıç. Ağlayarak başladığın yerde gülerek devam etmek için çırpındığın şey işte o:

Hayat.

Read more

Parti Değiştirme İkilemi: Seçilmişin Özgürlüğü mü, Seçmen İradesine İhanet mi?

Parti Değiştirme İkilemi: Seçilmişin Özgürlüğü mü, Seçmen İradesine İhanet mi?

Demokrasilerin en tartışmalı alanlarından biri, seçilmiş kişilerin görev süresi içinde parti değiştirmesi meselesidir. Bir vekil veya belediye başkanı seçimlere belli bir parti etiketiyle girer, seçmenin oyunu bu kimlikle alır. Ancak siyasal koşullar değiştiğinde ya da kişisel hesaplar ağır bastığında, temsilcinin bir başka partiye geçmesi veya bağımsızlığını ilan etmesi sık sık

By Daphne Emiroğlu
Suçun Zinciri: Stalin ve İktidarın Suça Bulaştırma Mekanizması

Suçun Zinciri: Stalin ve İktidarın Suça Bulaştırma Mekanizması

Suça bulaştırma, iktidar sahiplerinin çevrelerini kendilerine bağımlı kılmak için kullandıkları en etkili stratejilerden biridir. Bu mekanizma yalnızca bireyleri değil, bütün bir toplumsal yapıyı iktidara bağlayan gizli bir sözleşme işlevi görür. İktidar, çevresine sunduğu haksız ayrıcalıklarla, küçük çıkarlarla ve zorunlu imzalarla insanları suça ortak eder, ardından bu ortaklığı bir koz olarak

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #30 - Quakerların Doğuşu ve Mirası

Tanrı Tarihi #30 - Quakerların Doğuşu ve Mirası

Onyedinci yüzyıl İngiltere’sinin siyasal, dini ve toplumsal çalkantıları arasında ortaya çıkan Quaker hareketi ya da kendi tercih ettikleri isimle “Dostlar Cemaati”, Avrupa’nın din tarihinde alışılmadık bir sayfa açtı. George Fox’un genç yaşta yaşadığı dinsel arayışlardan doğan bu hareket, Hıristiyanlığın kurumsallaşmış yapılarına, unvanlara, merasimlere, hiyerarşik otoriteye ve kilise

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #29 - Canavarın Kellesi: Din, Entrika ve Ortaçağ Mizahı

Tanrı Tarihi #29 - Canavarın Kellesi: Din, Entrika ve Ortaçağ Mizahı

Ortaçağ Avrupa’sında kraliçe olmanın bedeli, bugünün magazin dünyasında Instagram fenomeni olmanın bin kat üstüydü; çünkü “unfollow” yoktu, doğrudan kafanı gövdenden ayırıyorlardı. İskoçya Kraliçesi Mary Stuart’ın hikâyesi de bunun en kanlı, en absürt ve en kara mizah malzemesi bol örneklerinden biri. Mary, 1542’de doğar doğmaz babasını kaybetti, yani

By Daphne Emiroğlu