İntifadadan Metroya: Zohran Mamdani ve Yeni Solun İntikamı

Cuomo’yu yedi, Tucker’ı uyutmadı: Yeni solun Bronx çıkışlı yıldızı
Gelin size “politik korku filmi” gibi bir başarı hikâyesi anlatayım. Başrolde kim mi var? Adı Zohran Kwame Mamdani. Kendisi Uganda doğumlu, Hint kökenli, Bronx lisesi mezunu, Demokratik Sosyalist bir New Yorklu. Bir başka deyişle, Tucker Carlson’un karabasanı. Tucker Carlson, ABD’nin en çok izlenen sağcı televizyon sunucularından biri olup Fox News’teki eski programında göçmenler, Müslümanlar ve solcular hakkında sıklıkla ayrımcı dil kullanan bir medya figürüdür.

2025’in Haziran ayında, Zohran Mamdani New York Belediye Başkanlığı ön seçimlerini kazanarak bir dönemin Demokrat tanrısı olan Andrew Cuomo’yu politik olarak emekli etti. Öyle küçük bir farkla falan değil — yüzde 56’ya yüzde 44. Üstelik 4 tur tercihli oy sistemiyle… yani halk, sadece onu seçmedi, birden fazla kez seçti. Bu, 1989’dan beri New York’taki en yüksek katılımlı belediye başkanlığı ön seçimi oldu. Yaklaşık 1 milyon kişi oy kullandı. Kısacası, Mamdani sadece bir sandık kazanmadı; aynı zamanda tarih yazdı. (Politico, 2025).
Mamdani, şehrin ilk Müslüman belediye başkanı olabilir. Bu da demek oluyor ki: “Şeriat geliyor!” diyerek uluyan muhafazakâr yayınlara bol bol malzeme çıktı. Ama korkmayın, kimse sizi Ramazan ayında zorla oruç tutturmayacak. En fazla otobüsleri ücretsiz yapar, çocuk bakımını devlete yükler ve saatte 30 dolar asgari ücret getirir. Korkunç değil mi? Dahası, kendisi bir sosyalist. Ve “Venezuela’dan ithal edildi” modeli değil. New York sokaklarında büyümüş, kira ödeyen, metroyla işe giden cinsten. 2020’de Eyalet Meclisi’ne seçildiğinden beri kira dondurma, kamusal marketler, ücretsiz çocuk bakımı gibi solcu rüyaları “politika önerisi” haline getirmekle meşgul.
Seçim boyunca 135 camiyi ziyaret etti. Hayır, oy avcılığı değil. Stratejik temsil. Mamdani’nin seçim kampanyasında sadece İngilizce değil, Urduca, Bengalce ve Arapça video ve posterler vardı. Hedef mi? Güney Asya ve Arap diasporası. Kitle politikasının kitabını yeniden yazdı: “Kendini temsil ettirmeye geleni, temsil edersin.” Bu kampanya tarzı, “in-group mobilizasyon” olarak sosyal bilimlerde geçiyor. Yani “Senin gibi biri geldi, hadi bir şeyleri değiştirelim.” (ScienceDirect, 2017)
New York City sınırları içinde tahminen 600.000 ila 1 milyon arası Müslüman var. Bu, şehir nüfusunun %9'una denk geliyor. Metropol bölgeyi de katarsak bu rakam 1,5 milyona çıkıyor. (World Population Review, 2025) Mamdani’nin politik mesajları bu kitlede büyük yankı buldu. İlk kez Müslüman bir belediye başkanı olma olasılığı, New York’ta Müslüman gençler için “bir gün ben de olabilir miyim?” hissiyatını güçlendirdi. Evet, Batı’da bile umut hâlâ ucuz değil ve Mamdani bu hissiyatı %50 indirimle sundu.
New York’ta yaklaşık 3,1 milyon kişi göçmen kökenli. Bu, şehir nüfusunun %36–38’i demek. En yoğun göçmen grupları arasında Dominikliler, Çinliler, Guyanalılar, Jamaikalılar, Ekvadorlular, Haitililer ve… evet, Güney Asyalılar da var. (Vera Institute, 2025) Mamdani’nin kendisi Uganda doğumlu. Yani “White House değil, Baharatlı House.” Göçmen bir ailenin çocuğu olarak büyüdü. İşte bu yüzden kira, göçmenlik bürokrasisi, ırkçılık, ulaşım masrafı gibi meseleleri teoriden değil, pratikten biliyor.
Mamdani, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini açıkça “apartheid” ve “soykırım” olarak nitelendirdi. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu için verdiği tutuklama kararını destekledi ve Netanyahu’nun New York’a gelmesi durumunda tutuklanmasını savundu. (SDE, 2025) Ayrıca Ben & Jerry’s’in Batı Şeria’daki satışlarını durdurma kararını destekledi ve bizzat BDS hareketine katılarak bu dondurmacı ayaklanmasına katkı sundu. Şaka değil: “Dondurma bile politik” mottosunun canlı ispatı oldu. Bu tavırları, özellikle İsrail yanlısı çevreler ve bazı Yahudi gruplarca antisemitik bulundu. Ancak Mamdani, bunun devlet eleştirisi olduğunu ve antisemitizmle hiçbir ilgisinin olmadığını vurguladı. Holokost anmalarında destek verirken, sembollerden çok politikaya odaklı duruşunu da korudu.
Mamdani’nin zaferi, sadece Cumhuriyetçileri değil, merkez Demokratları da panikletti. Cuomo gibi isimlerin sahneden silinmesi, partinin merkezine “AOC türü” figürlerin yaklaşması anlamına geliyor. Amerikan siyasetinde Alexandria Ocasio-Cortez (AOC)’in temsil ettiği yeni nesil, açık sözlü ve ilerici politikacı tipini tarif etmek için mecazi bir kullanımdır bu. Demokrat Parti içindeki asıl kavga işte burada başlıyor: “Değişime uyum mu sağlayacağız, yoksa CNN’de daha çok ağlayacak mıyız?” Ünlü yorumculardan biri şöyle yazdı: “Mamdani’nin kazanması, partinin göçmen, genç ve Müslüman seçmenlerle bağını güçlendirmesi için bir fırsat. Ya da sonun başlangıcı.” (The Guardian, 2025)
Mamdani, sağın kâbusu ama aynı zamanda ezilenlerin, yoksulların, göçmenlerin, gençlerin ve kira ödeyip ağlayanların umudu. Kendisini “korkunç bir radikal” gibi göstermeye çalışanlara karşı şu sözleri yeterli: “İnsanlar, sadece yaşamak istiyor. Onlara yaşamayı daha adil, daha ucuz ve daha güvenli hale getirmeye çalışıyorum.” Kendisi daha çok metro beklemiş, daha çok fatura ödemiş ve daha çok mülteci belgesi doldurmuş bir politikacı. O yüzden birilerine “radikal” görünmesi çok normal. Radikal, çünkü asgari ücreti artırmak istiyor. Radikal, çünkü otobüsü bedava yapacak. Radikal, çünkü yoksulları insandan sayıyor.
Mamdani’nin karşısında güçlü isimler var: Eski başkan Eric Adams bağımsız aday olarak dönmeye çalışıyor, Cumhuriyetçi Curtis Sliwa kampanyayı pitbull köpeğiyle yürütüyor, Cuomo ise “Fight and Deliver” adlı bir mini-partiyle geri dönmeye hazırlanıyor. Yani seçim asıl şimdi başlıyor.
Kaynakça
- Politico — Mamdani Solidifies NYC Primary Win
- New York Magazine — Mamdani’nin Gençlik Stratejisi
- World Population Review — Muslim Population by State
- Vera Institute — Foreign Born Population in NYC
- The Guardian — Mamdani’den Demokratlara Ders
- ScienceDirect — In-group Political Mobilization
- SDE — Netanyahu Tutuklansın Açıklaması
- Wikipedia — Zohran Mamdani