Kısır Döngü Nasıl Yaratılır?

Kısır Döngü Nasıl Yaratılır?

Vasat mı olduk?

Kelime anlamında bir olumsuzluk olmasa da Türkçe’de genelde beğenilmeyen şeyler için kullanılır. Bizim toplumumuzun da başına bela olan kısır döngünün adı budur desek yalan olmaz. Genelde toplumlarda sıradan olanlar çoğunluğu oluşturmasına rağmen, Türkiye’de ne yazık ki çok daha büyük bir paya sahip olan vasatlık, sarsılmaz bir iktidar sürdürüyor.

Vasat ortalama anlamına gelir. Böyle söyleyince kulağa kötü gelmiyor ama açıp içine bakınca insan ağlamak istiyor. Ortalama olan çoğaldıkça kısır döngü daha da güçlenir. Yıllar geçer, feleğin çemberinin içinde dönmeye devam ederken bulursun kendini. Ortalama olan o kadar popüler olur ki artık daha iyiyi anlayabilecek zihinler de çoktan yok edilmiş olur. Vasat çoğaldıkça, çoğunluk oldukça siz isterseniz avazınız çıktığı kadar bağırın sizi temsil eder, gücü elinde tutar, yetkinliklerini yitiren insanlar ordusu yaratır ya da hiç gelişemez. Bilgi mi? Bilgiden bahseden kim, artık bilgi çok kıymetsiz bir şey olmaya başlar.

Fotoğraf : Kaboompics.com

Sosyal medya uygulamaları sayesinde artık vasat ve hatta vasatın altındaki her şeye sıklıkla maruz kaldığımızdan her toplumun böyle sorunlar yaşadığını düşünüyorum ama Türkiye’de durum biraz daha berbat. Siyasi gücü elinde bulunduranların uyguladığı politikaların da bunda çok etkisi var. 20 yıldan fazladır aynı iktidarla yolumuza devam ediyoruz, bence artık yolda değiliz, gittikçe daralan bir çemberin içindeyiz. Ama konumuz bu değil…

Bu berbat çember vasatı bir yıldız yaparken, üreteni, sanatçıyı, eğitimciyi, filozofu, yazarı, düşüneni, uyarını çemberin dışına atar. Atar demek yanlış oldu, bizim topraklarda attı. Yerlerde sürünen kitap okuma oranımız düştükçe, okuduğumuzu anlama oranımızı da yerlere serdi ve hatta bir kısmımız dinlediğini de anlamıyor. Komik oldu biraz. Yazdıkça araya tüm şikayetlerimizi serpiştiriyorum. Ben de insanım.

Velhasıl vasatlık diğer adıyla sıradanlık toplumda öne geçmenin anahtarı oldu. Zira vasat insanlar büyük projelerin, büyük fikirlerin gerçekleşeceğine dair inançları olmayan ve zaten emek becerisini yitirmiş kişilerin oluşturduğu koca bir kalabalıktır. Bu insanların kendilerine güvenleri olmaz, kendi fikirlerini söyleyemezler açıkçası kendileri hakkında bir fikirleri olduğunu da düşünmüyorum. Dile getirdikleri şeyler hep başkalarının fikirleridir… Kendilerinden daha üstün gördükleri kişiler, insan üstü bir güç, mistik bir alan, belki tanrı… Ve kendilerini ortaya koyma becerileri yoktur, genelde o “şeyden” anlam kazanıp öyle ortalara çıkarlar. Vasatlık yeterliliği olan insanların önünde büyük bir sorun, aynı zamanda yıkılmaz bir kaledir. Peter prensibine bakalım “Ortalama yeterlilik düzeylerindeki insanların hem fazla yeterlileri hem de yetersizleri bir kenara iterek güç konumlarına yükselmelerine yardım eder.” Ve vasatlık meşrulaşır… Akıl baştan gider.

Vasatlık iktidarı bizi mümkün olan her şekilde düşünmek yerine uyuklamaya, kabul edilemez olanı kaçınılmaz, iğrenç olanı gerekli olarak görmeye teşvik eder. Bizi aptallara çevirir bu.” Belki de bu yüzden bu kişiler aptal yerine konulmaktan nefret ederler: “Vasat insanlar sürekli daha fazlasını ister; kimsenin kendilerini aptal yerine koyamayacağını göstermekten hoşlanırlar ve oyundan atılmamak için her şeyi yaparlar.” Alain Deneault — Vasatlığın İktidarı

Vasatlar bize iyi ve kötü, doğru ve yanlış, güzel ve çirkin arasında bozuk, adaletsiz bir eşitlik arzusunu dayatır.

Ve biliyor musunuz toplumun vasatlarını en iyi tanımlayan Türk atasözü şudur: “Tavşan b*ku, ne kokar , ne bulaşır.”

Fotoğraf: cottonbro studio

Toplum ilmek ilmek işlediği vasatlık halısının altında kalarak ellerine verilen her sosyal medya uygulamasını olabilecek en vasat şekilde kullandı ve birbirlerine en kötü şeyleri bulaştırdılar.

Read more

Parti Değiştirme İkilemi: Seçilmişin Özgürlüğü mü, Seçmen İradesine İhanet mi?

Parti Değiştirme İkilemi: Seçilmişin Özgürlüğü mü, Seçmen İradesine İhanet mi?

Demokrasilerin en tartışmalı alanlarından biri, seçilmiş kişilerin görev süresi içinde parti değiştirmesi meselesidir. Bir vekil veya belediye başkanı seçimlere belli bir parti etiketiyle girer, seçmenin oyunu bu kimlikle alır. Ancak siyasal koşullar değiştiğinde ya da kişisel hesaplar ağır bastığında, temsilcinin bir başka partiye geçmesi veya bağımsızlığını ilan etmesi sık sık

By Daphne Emiroğlu
Suçun Zinciri: Stalin ve İktidarın Suça Bulaştırma Mekanizması

Suçun Zinciri: Stalin ve İktidarın Suça Bulaştırma Mekanizması

Suça bulaştırma, iktidar sahiplerinin çevrelerini kendilerine bağımlı kılmak için kullandıkları en etkili stratejilerden biridir. Bu mekanizma yalnızca bireyleri değil, bütün bir toplumsal yapıyı iktidara bağlayan gizli bir sözleşme işlevi görür. İktidar, çevresine sunduğu haksız ayrıcalıklarla, küçük çıkarlarla ve zorunlu imzalarla insanları suça ortak eder, ardından bu ortaklığı bir koz olarak

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #30 - Quakerların Doğuşu ve Mirası

Tanrı Tarihi #30 - Quakerların Doğuşu ve Mirası

Onyedinci yüzyıl İngiltere’sinin siyasal, dini ve toplumsal çalkantıları arasında ortaya çıkan Quaker hareketi ya da kendi tercih ettikleri isimle “Dostlar Cemaati”, Avrupa’nın din tarihinde alışılmadık bir sayfa açtı. George Fox’un genç yaşta yaşadığı dinsel arayışlardan doğan bu hareket, Hıristiyanlığın kurumsallaşmış yapılarına, unvanlara, merasimlere, hiyerarşik otoriteye ve kilise

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #29 - Canavarın Kellesi: Din, Entrika ve Ortaçağ Mizahı

Tanrı Tarihi #29 - Canavarın Kellesi: Din, Entrika ve Ortaçağ Mizahı

Ortaçağ Avrupa’sında kraliçe olmanın bedeli, bugünün magazin dünyasında Instagram fenomeni olmanın bin kat üstüydü; çünkü “unfollow” yoktu, doğrudan kafanı gövdenden ayırıyorlardı. İskoçya Kraliçesi Mary Stuart’ın hikâyesi de bunun en kanlı, en absürt ve en kara mizah malzemesi bol örneklerinden biri. Mary, 1542’de doğar doğmaz babasını kaybetti, yani

By Daphne Emiroğlu