Renkli Mermer

İnsanın gücü saçlarında mıdır, ellerinde mi, yoksa dilinde mi? Bakışlarımızla dağları devirebilir miyiz? Söyleyemediklerimiz içimizde kocaman çöp tepeleri oluşturur mu? Kokuşmuş içimizle parlayarak dolanır mıyız hayatta? Bence yaparız.
Mutsuz hayatların sahipleri de gülümser… Bir gülümse kadardır bedbaht hayatları unutmak…Beş dakika için… Belki birkaç saat için… Saçlarımızın uçları kadar kolay kırılan kalplerle gülümseriz… Sonra ağlarız da… İnsan içini mi yıkar gözyaşlarıyla yoksa sadece yüzünü mü?
Yaşın kaç senin?
Kaç yıl yaşadın bu dünyada?
Yaşımız yaşadığımız kadar mı? Yaşayamadıklarımızı yaşımızdan çıkarmamız mı gerekir?
Yaşımız kendimizden daha eksik mi? Otuz yıl yaşadıysan gerçekten de otuz yıl mı yaşadın?
Bilmem…
Doğduğun zaman adını yazdıkları kimlik kartı her şeyin sonunda bir mezar taşına dönüşüyor…
Bir kimlikle bir mermer arasında çoğu gereksiz olan çabaların ustalarıyız biz. Küçük mutlulukları hak etmek için yüksek bedeller ödemeye gönüllü ustalar… Çırak gibi yaşamamız gereken hayatta hızla usta olmaya hevesli acemileriz biz. Kazandıklarımızın keyfini çıkaracak zamanı bile bulamayan acemiler… Sadece kazandığına sevinen ama kazandığının tadını bilmeyen… Kazanır kazanmaz kaybetmemek için kaygılanan acemiler.