Starbucks Boykotu: Vicdanın Tatlı Tesellisi

2025, çoğu kişinin tahmin ettiği gibi zor bir yıl olacak gibi görünüyor. Ama asıl suç 2025’in değil, bizi bu noktaya getiren tercihlerin ve liderlerin. Ülkeleri yöneten insanların bazen doğru bazen yanlış yaptığı şeylerin arasında yuvarlanıp duruyor ve manipülasyon kafesinde bazı günler birilerine düşman oluyor, bazı günler birilerini çok seviyoruz. Sosyal medyanın gücü eline geçirmesiyle bir çoğumuzun şirazesi kaydı. Artık her şey hızla bulaşıyor.
2020’den beri zihinlerini esnetmeyenlerin yaşamlarının daha zor olduğu ortada… Her şey uzun gibi gelen ama şimdi dönüp bakınca çok kısa bir zaman olduğunu anladığımız bir sürede değişti.
İnsanların önüne konanı kabul etmesi de çaresizliğin göstergesi mi yoksa aklını yitirmesi mi bilmiyorum… Gazze bombalanırken, Starbucks’ın kurucusunun Yahudi olması gerekçe gösterilerek boykot çağrıları yapıldı. Peki bu, savaşı durdurabildi mi? Hayır. Masumların ölümü karşısında öfkelenen halk Starbucks dükkanlarına gidip insanların kahvelerini alıp yere döktü… Ne savaşı durdurabildiler ne de ölümleri engelleyebildiler. Akılsızlık bir virüs gibi. Manipülasyonun pençesine düştüğünde düşünmekten vazgeçiyorsun. Bir fincan kahveyi yere dökerek savaşı durduracağını sanıyorsun. Ama gerçek değişiyor mu?

Tıpkı senin gibi birinin cebindeki parayla satın aldığı kahveyi dökerek ki artık başkasının malına zarar veren bir zorbaya da dönüştün, adalet diye nasıl haykıracaksın? Başkasının topraklarında bebek öldürenleri protesto ederken sokaktaki insanların başına bela olup kahve keyiflerini elinden aldın. Oysa halkın öfkesini bu işin asıl mimarlarından, aslında bir şeyler yapabilecekken yapmayan liderlerin üzerinden çekmek için halka “Git Starbucks’la oyna ve rahatla” dendi. Bir sürü marka hala bazıları tarafından boykot ediliyor ama savaşlar devam ediyor. Boykotçuların vicdanı rahat! İnsanlık namına bir iş yaptığını zannediyor. Herkes mutlu… Vicdanın bundan haberi var mı? İnsan tüketim zincirinin ve kapitalizmin içinde büyük markalarla böyle savaşamaz. Hangisiyle savaşacaksın? Bir savaşı durdurmak için kaç kahveyi ya da kaç Coca Cola’yı dökeceksin?
Sen bununla büyük bir iş yaptığını zannederken Ortadoğu’da haritalar değişiyor. Küçük oyuncaklarla oyalandık kardeşim… Açıkçası çok da bir şey yapamazdın! Vicdanını da bir manipülasyona kurban ettin. Döktüğün kahveler de çoktan kurudu gitti. Gerçek değişmedi, vicdanlarımızı kaybettik.