Tanrı Tarihi #15 : En Kolayı

Tanrı Tarihi #15 : En Kolayı

Konfüçyüsçülük çok açık ve netti. Anlaşılması kolay. Anlarken kolay yaparken zor olan şeylerden ama. Dolayısıyla pek de eğlenceli değildi.

Peki Taocular? Onlar evrenden hoşlandı, herşeyin birleşme halinden, bütünden, parçalardan. Tek bir şeyden hoşlanmadılar o da insandı. bu insan denen şey hiç uyumlu değildi kardeşim! İnsanı nasıl hale yola koyabilirlerdi ki? Ele avuca sığmaz bir şey! Herkes Tao’una göre yaşamalı dediler. Evrenin Taosu vardı ama bu tao dedikleri ne olabilirdi. Açıklamadılar. Açıklasak da zorlanırsınız dediler. Tabi ki zihin neler olup bittiğini rasyonel şekilde ortaya koymak ister şimdi Tao nedir düşünün, taonuza göre yaşayın kardeşim! Hepinizin bildiği sosyal medyada paylaşmaktan geri durulmayan Ying ve Yang’e gelelim. Lao Tzu’da en önemli başlıkları denge ve bütünleyicilikti.Konfüçyüs gibi empatiye işaret eder ama çeşitliliği de hoş görmek değil, ondan keyif almak ister.

Dünya kocaman bir orkestradır. Denge, uyum ve zamanlama en büyük sırrıdır.

Lao Tse başkalarını kontrol etmeyi bırakamamızı söyler. Bunun dengemizi bozduğunu söyler. Kendinizi sevgilinizi kontrol etmeye çalıştığınızda düşünün. Ya da kontrol manyağı bir ebeveynle mi büyüdünüz? Gerçekten insanın şirazesi kayıyor. Haksız sayılmaz. Hayata yaklaşımını yapmayarak yapmak olarak tanımladı. Olana izin vermek. Hani onu da biliyoruz akışa bırakmak… Kuralları düzenleri sevmedi. Kuralcı önderlerin peşinden gitmedi. Bu hayat yaklaşımını benimseyenlere anarşist denir. ancak Taoistler mutlak bir devlete karşıt olmaktansa devlette denge ve orantı talep ederler. Yasaklar için çıkarılan yasalara karşıdırlar. Genellikle yasacılar üstünlüğü ele geçirir ve kendi fikirlerini empoze ederler. Lao Tse bunun insan uyumunu bozduğunu söyler. Yassah gardaşııım!

Budizm ve Taoizm buluştuğunda da Zen Budizmi doğdu… Doğan doğana sevgili arkadaşlar. Batı dünyası da bunları minik parçacıklar halinde atölyeler, kendini bulma yolculukları, farkındalık çalışmaları, içimdeki dişiyi bulalım gibi isimlerle yolunu kaybetmiş kapitalizmden tansiyonu düşmüş halka umut vaadeden ürünler olarak satıyor. Allah bereket versin. Ne demişlerdi, herkesin bir taosu vardır.

Sonra lamalar yani keşişler ortaya çıktı. Tibet’te Budizm disiplinini yaydılar. Dalai Lama tanıdık geliyordur hepinize. Sanırım 14. Dalai Lama gezegende şu aralar.

The Office of His Holiness The Dalai Lama | The 14th Dalai LamaThe Official Website of The Office of His Holiness the 14th Dalai Lamadalailama.com

Budizm son durağını Çin ‘de bırakmadı. Japonya’ya geçti. Orada Şinto ile karşılaştı.

Read more

Suçun Zinciri: Stalin ve İktidarın Suça Bulaştırma Mekanizması

Suçun Zinciri: Stalin ve İktidarın Suça Bulaştırma Mekanizması

Suça bulaştırma, iktidar sahiplerinin çevrelerini kendilerine bağımlı kılmak için kullandıkları en etkili stratejilerden biridir. Bu mekanizma yalnızca bireyleri değil, bütün bir toplumsal yapıyı iktidara bağlayan gizli bir sözleşme işlevi görür. İktidar, çevresine sunduğu haksız ayrıcalıklarla, küçük çıkarlarla ve zorunlu imzalarla insanları suça ortak eder, ardından bu ortaklığı bir koz olarak

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #30 - Quakerların Doğuşu ve Mirası

Tanrı Tarihi #30 - Quakerların Doğuşu ve Mirası

Onyedinci yüzyıl İngiltere’sinin siyasal, dini ve toplumsal çalkantıları arasında ortaya çıkan Quaker hareketi ya da kendi tercih ettikleri isimle “Dostlar Cemaati”, Avrupa’nın din tarihinde alışılmadık bir sayfa açtı. George Fox’un genç yaşta yaşadığı dinsel arayışlardan doğan bu hareket, Hıristiyanlığın kurumsallaşmış yapılarına, unvanlara, merasimlere, hiyerarşik otoriteye ve kilise

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #29 - Canavarın Kellesi: Din, Entrika ve Ortaçağ Mizahı

Tanrı Tarihi #29 - Canavarın Kellesi: Din, Entrika ve Ortaçağ Mizahı

Ortaçağ Avrupa’sında kraliçe olmanın bedeli, bugünün magazin dünyasında Instagram fenomeni olmanın bin kat üstüydü; çünkü “unfollow” yoktu, doğrudan kafanı gövdenden ayırıyorlardı. İskoçya Kraliçesi Mary Stuart’ın hikâyesi de bunun en kanlı, en absürt ve en kara mizah malzemesi bol örneklerinden biri. Mary, 1542’de doğar doğmaz babasını kaybetti, yani

By Daphne Emiroğlu