Daphne Emiroğlu

Toplumsal kırılmaları gözlemlemekten boyun fıtığı oldum, mizahtan başka boyunluk bulamadım. Bu blog, iç sesimi kamusal alana saldığım yerdir. Gözüm kararınca yazıyorum. Bu bir içerik değil, bu ben.

Aklın Uyuduğu Yer
Daphne Emiroğlu
Baba, Tanrı, Devlet: Otoritenin Kutsal Elbisesi

Baba, Tanrı, Devlet: Otoritenin Kutsal Elbisesi

Devletin tanrısal bir figür gibi algılanması, yalnızca teokratik rejimlere özgü bir eğilim değildir. Bu olgu, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana farklı biçimlerde tezahür etmiş; mitolojilerde, dini inanç sistemlerinde, siyasal kuram ve pratiklerde sürekli olarak yeniden üretilmiştir. Antropolojik olarak kutsal ile düzen arasında kurulan bağ, siyasal iktidarın “ilahi” bir kaynaktan türediği

By Daphne Emiroğlu
Dik Memeler, Sarkmış Demokrasi: Türkiye’de Sosyal Medya

Dik Memeler, Sarkmış Demokrasi: Türkiye’de Sosyal Medya

Selülitle savaşan ama otoriteyle barışık, acı dolu ve komik bir halk. Türkiye’de sosyal medya kullanımı yalnızca dijitalleşmenin doğal bir sonucu değil, aynı zamanda bastırılmış arzuların, çarpık toplumsallaşmanın ve kolektif hafıza kaybının bir tezahürüdür. Herkesin görünmek istediği ama kimsenin gerçekten “olmak” istemediği bu dijital arenada, kullanıcılar estetik kaygı, sosyal onay

By Daphne Emiroğlu
8 Saniyelik Reels’e Sıkışmış 8000 Yıllık Tufan

8 Saniyelik Reels’e Sıkışmış 8000 Yıllık Tufan

Mezopotamya’dan günümüze “story” lerle geldik. Artık dikkat etmemize, aklımıza ve üretmemize gerek yok. Instagram, görselliği merkeze alan yapısıyla modern iletişimi ve kimlik sunumunu baştan tanımlayan bir platform haline geldi. Eski günlerini ve zaman içindeki değişimini eminim herkes hatırlıyordur. Ancak, bu dijital mecra yalnızca fotoğraf paylaşımından ibaret değil; toplumsal algılar,

By Daphne Emiroğlu
Bahane Cumhuriyeti: Okumayan İnsanların Kutsal Yalanları ve Sobe

Bahane Cumhuriyeti: Okumayan İnsanların Kutsal Yalanları ve Sobe

Bu yazıyı okumayanlar, okumamak için bahane bulanlar, okumadığı halde okuyormuş gibi yapanlar için yazdım. Okumamaları için… “Okumuyorum çünkü…” diye başlayan her cümle aslında küçük bir kaçıştır. Bu küçük kaçışın minik bohçasını asla taşınmayacak yüklerle dolduru insanlar. Kendini haklı çıkarma uğraşı. Ama neye karşı? Bilgiye mi, gelişime mi, sorumluluğa mı? Kendine

By Daphne Emiroğlu
Gerçeğin Bedeli: Türkiye'de Muhalif ve Sahte Muhalif Gazeteciliğin Anatomisi

Gerçeğin Bedeli: Türkiye'de Muhalif ve Sahte Muhalif Gazeteciliğin Anatomisi

Gazetecilik, yalnızca haber vermek değildir. Gerçek gazetecilik, güce karşı hakikatin peşinde koşmak; tarafsızlık değil adaletli bir pozisyon alabilmektir. Dolayısıyla bugün sıkça duyduğumuz “tarafsızım” çığlıkları gazeteciliğin kurtarıcısı olmuyor. Türkiye’de bu uğurda can verenler oldu, mesleğini yitirip sürgüne gidenler oldu. Ama aynı zamanda, muhalif gibi görünen, ama aslında iktidar stratejilerinin bir

By Daphne Emiroğlu
Türkiye’de Muhalefet Olmanın Bedeli

Türkiye’de Muhalefet Olmanın Bedeli

Popülist otoriterleşme sürecinde muhalefetin kurumsal kırılma ile sınanışı: Türkiye örneği 2025 Temmuz’unda TBMM’ye iletilen Özgür Özel dokunulmazlık fezlekesi, bireysel bir hukuk vakasından ziyade, Türkiye’de yargının siyasallaşması, yüksek yargı kurumları arasındaki çatışma ve popülist otoriterleşme dinamiklerine dair önemli bir gözlem fırsatı sunuyor. Bu tür durumlar, demokratik erozyonun yalnızca

By Daphne Emiroğlu